Kayseri Hacı Bektaş-ı Veli Kültürünü Araştırma Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Kenan Akpınar, geçtiğimiz hafta Sürgün duruşmasında 58 sanığın ifadesinin silinmesi olayını değerlendirdi. Bu ve benzeri olayların, kendinden olmayana tahammülsüzlüğün yansıması olduğunu belirten Akpınar, “Sorun Aleviler ya da kendimizden olmayan bir takım inanç ve toplumlar olduğu zaman illa benim gibi düşüneceksiniz diye bir mantık var. Böyle bir mantalite yanlıştır. Ramazan ayında Malatya’da yaşanan olay da bunun bir yansımasıdır. Bununla da kalınmadı duruşmada sanıkların ifadeleri silindi. Bu, bugünkü siyasi yapının, bugünkü ideolojinin, anlayışın, kendisinden olmayana toplumun bakış açısının göstergesidir. Kimin suçlu olup olmadığını tartışmaktan ziyade çağdaş hukuk üstünlüğünü ön plana çıkarmak gerektiğine inanıyoruz. Bu da demokrasinin gereğidir. Eğer bir demokrasinin varlığından bahsedeceksek o zaman sadece toplumu temsil eden bir kesimin demokrasi yanlısı değil toplumu temsil eden her kesin demokrasiden nasibini laması gerektiğine inanıyoruz.” diye konuştu.

Akpınar, 2007 yılında başlanan ancak bitirilemeyen Kayseri Cemevi inşaatıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:

“ 2007 yılında Kayseri'de bir cemevi yapma hasıl oldu, temeli atıldı. Çok da büyük, şatafatlı bir temel attık. Özhaseki’nin katılımıyla, toplumunda desteğiyle buralara kadar geldi. İnşaatımız hala devam ediyor. Haliyle ekonomik olarak dar boğaza olduğumuz, bütçemizin olmadığı, hele de son dönemlerde devlet bütçesi 2013 bütçesi tartışılırken, Diyanet’in bütçesi 12 tane bakanlığın bütçesine eş değer. Hala cemevleri yasal mıdır değil midir, cami varken cemevine ne gerek var ya da Alevilik İslamiyet’in alt yorumudur, camiye gelin ya da cemevine gelmeyin tartışmaları yapılıyor. Bence bunlar bir topluluğu inkar etmekten başka bir şey değil.” ifadelerini kullandı.