Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş. ne ait 4 milyon metrekare arazi gündemden düşmüyor. Arazinin Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş. lehine tapu tescilinin yapılması için başlatılan ve sonuçlandırılan hukuk davasına ilişkin avukatlara ödenen ücret ödemekle bitmiyor.

İddialara göre; bilindiği üzere Kayseri şeker Fabrikasının şu an üzerinde oturduğu 4milyon metrekare büyüklüğündeki çok kıymetli arazi Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş. ne ait değildi. Arazi Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ne yani devlete aitti ve Kayseri Şeker Fabrikası bu arazi üzerinde emanetçi durumundaydı. Arazinin Kayseri Şeker’in malı olabilmesi için 2000 yılında Ankara da bir avukatlık bürosu kanalı ile dava açıldı. 2001 yılında Kayseri Pancar Kooperatifi ve Kayseri şeker Fabrikası A.Ş. inde yönetin değişikliği olması ile birlikte devam etmekte olan dava şirketin sözleşmesi imzaladığı Olcayto Özhan ve Atilla Ersoylu adlı avukatlara takip etmek üzere verildi. Dava devam etmekte iken yukarıda adı geçen avukatlar şirkete verdikleri 10/06/2002 tarihli dilekçe ile söz konusu arazi davasına ilişkin olarak arazi bedeli olan 500 bin TL’nin % 5 i oranında yani 25 bin TL ücret talep ediyorlar. Avukatların bu ücret talepleri Şirket Yönetim Kurulunun aldığı 20/01/2003 tarih ve 4 sayılı kararı ile karşılık buluyor ve ödeme gerçekleşiyor.

Bu arada aynı dava için davayı ilk olarak açmış olan avukatlara da 30 bin TL avukatlık ücreti ödeniyor.

Ancak daha sonra davanın kesinleşme sürecinde 2005 yılında davaya bakmakta olan Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan kıymet takdirinde arazi değerinin yaklaşık olarak 562 milyon TL olarak belirlenmesi ile birlikte işler değişiyor. Bunun üzerine aynı avukatlar Olcayto Özhan ve Atilla Ersoylu 2009 yılında şirkete verdikleri başka bir dilekçe ile ücret taleplerini yenileyerek bu kez 562 milyon TL’nin % 5 ini avukatlık ücreti olarak talep ediyorlar. Bu bedel yaklaşık 28 milyon TL dir. Durumun farkına varan o zamanın Genel Müdürü Halil Karaçavuş ve Ali Türk, Hasan Çabuk gibi bazı yöneticilerinin de hassasiyetleri ile avukatlara % 5 yerine % 0,75 yani 28 milyon TL yerine 4 milyon TL tutarında bir avukatlık ücreti ödenmesini Yönetim Kurulu karara bağlıyor. Bu ücreti de tahsil etmeye başlıyorlar.

Olay bununla da bitmiyor ve Halil Karaçavuş ve Vedat Ali Özışık arasındaki görüş ayrılığı neticesinde Genel Müdür Halil Karaçavuş’un görevden ayrılması sonrasında bu kez aynı avukatlar yeni bir dilekçe veriyorlar. Bu kez yeniden bir talepte bulunuyorlar ve 562 milyon TL’nin % 3 ü olan 18 milyon TL lik ücret talebinde bulunuyorlar. Şirket Yönetim Kurulu bu talebi de karşılıksız bırakmıyor ve yeni bir kararla bu kez 18 milyon TL avukatlık ücretinin avukatlar Atilla Ersoylu ve Olcayto Özhan’a ödenmesine karar veriyor. Ancak bu defa sadece Yönetim Kurulu Kararı almakla yetinilmiyor ve alınmış olan karar şirket Genel Kurulundan da geçiriliyor. Yani iş sağlama bağlanıyor.

Nihayetinde gerçekten de çok kıymetli olan Kayseri şeker arazisi davası için önceden ödenen ücretler mahsup edilmek kaydı ile toplamda 18 milyon TL ücret ödenmesi kesinleşiyor.

Bu ücretin 8 milyon TL lik kısmı 2010 yılı sonuna kadar avukatlar tarafından tahsil ediliyor. Ancak 30 Kasım 2010 tarihinde yapılan operasyon nedeni ile kalan 10 milyon TL nin ödenmesi kesintiye uğruyor. Söz konusu operasyon neticesinde açılan davalara avukatlara ödenecek olan bu 18 milyon TL de dahil ediliyor. Yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece verilen beraat kararı onanıyor.

Bu onama üzerine avukatlar ATİLLA Ersoylu ve Olcayto Özhan derhal harekete geçerek kalan kısım olan 10 milyon TL nin tahsiline başlıyorlar ve haciz işlemi başlatıyorlar. Söz konusu alacak takibi dolayısıyla yüz binlerce çiftçinin sahibi olduğu Kayseri Şeker Fabrikasının malvarlıklarına ihtiyati haciz konuluyor ne yazık ki! Ancak kayseri Şeker Fabrikasının yaptığı itiraz sonucunda bu avukatların başka hususlardan da yargılamalarının devam ettiği gerekçesi ile ihtiyati haciz mahkeme tarafından kaldırılıyor.

Şu an alacak takibi mahkemede bekliyor ancak hiç kimse bu paradan vaz geçmiş değil.

Burada önemli olan husus yukarıda çok kere tekrarlanan işlemlerin şirket kayıtlarında bulunan dilekçe ve kararların değiştirilerek yerlerine yenilerinin konulması sureti ile yapılmış olduğunun iddia edilmesidir..

Bu konunun tekrar gündeme gelmesindeki en önemli neden ise; 2011 yılından beri Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte olan Hüseyin Akay’ın bu paraları haksız ve hileli oldukları gerekçesi ile ödemek istememesi..

Tarih                      Talep Edilen                         Karar                                                     Ödenen

2000                      30.000 TL                             30.000 TL                                             30.000 TL

2003                      25.000 TL %5                       25.000 TL %5                                       25.000 TL              500.000 TL (Arazi değeri)

2009                      28.000.000 TL %5               4.000.000 TL %0,75                            0.00 TL                  562.000.000 TL (arazi değeri)

2010                      18.000.000 TL %3               18.000.000 TL %3                               8.000.000 TL

Kalan                                                                                                                                    10.000.000 TL