Nedense Türk kadın dünyasında Fıtnat, Fatma Aliye ,Leylâ Saz Hanımlar ve Halide Edip Adıvar benim her zaman dikkatimi çekmiştir. Fıtnat Hanım’ın özellikle yüzünü tüllerle örten şık ,başlığı içindeki resmi ve şiirleri beni çok etkilemiştir.Fatma Aliye Hanım’ın vakarı ve Ahmet Mithat ile olan ilişkileri, Leylâ Saz’ın şiirleri ve besteleri ile H.Edip Adıvar’ın sosyal hayatı ve yazarlığı her zaman ilgimi çekmiştir.
Ortaokul öğrenciliğim yıllarından (1960) beri hatıra kitaplarına ayrı bir ilgim vardır.İlk etapta o yılların önemli yayın evlerinden Çırağan Yayınevi,Semih Nafiz Tansu’nun tarihî hatıraları içeren kitaplarını basmıştı.19.Asrın son dönemleri ile 20.Asrın başlarını anlatan kitapları daha o zamandan kütüphanemde yerini almıştı.Hem yazarın ilgi çekici konuları, temiz Türkçesi ve olayların kahramanlarının kıymetli resimleri ve gravürlerini de içine alması okuyucunun daha ilgisini çekmiştir.
Lise çağına geldiğimizde bende edebiyat zevki yanında Türk Sanat Müziği ilgisi başladı.İşte bir vesile “Mani oluyor halimi taktire hicabım” adlı şarkısı dilime yerleşince Leyla Saz’a ilgim daha da arttı.Bu ilgi sonucu hayatı ve edebiyat ile musıki çalışmaları hakkında bir hayli malumat sahibi olmuştum.Nihayet Türk Edebiyatında hatıra türünün önemli bir eseri olan “Haremin İçyüzü,İstanbul 1974” adlı eseri Milliyet Gazetesi yayınları arasında çıkınca onun enteresan bir gözlemci,ayrıntıları yakalayıcı,kendine özgü bir üslupla anlatımını görmüştüm!Onun ne kadar kültürlü bir ortamda yetiştiğini,kendini seçkinler arasında yetiştirdiğini ve hele musıki de haklı bir şöhreti olduğunu da öğrenmiş olduk.
Leyla Saz 1850 yılında Sultan Abdulmecit’in sarayında doğmuştur.Babası Abdulmecit’in hekimbaşılığını da yapmış olan İsmail Paşa’dır.“Mektubat” sahibi Giritli Sırrı Paşa’nın da eşidir.
Leyla Saz şair,besteci ve yazar olarak çok yönlü bir sanatçıdır.”Solmuş Çiçekler” adlı bir de şiir kitabı vardır.”Saray ve Harem Hatıraları” ile Avrupa!da da ün kazanmıştır.06.12.1936’da Kızıltoprakta’taki köşkünde seksen Altı yaşında iken hayata veda etmiştir.
Onun önce tefrika edilmiş, daha sonra da kitaplaşmış ve “Haremin İçyüzü” adlı kitabı Osmanlı sosyal tarihi konusunda önemini korumuştur.Öyle zannediyorum ki “Muhteşem Süleyman “ adlı TV dizisinde senaristlerin en çok faydalandığı kitaplardandır.Çünkü bizde Hareme girip ,o hayatı gözlemleyen ve yazan insan Leyla Saz’dır.Batı ve Türk dünyasında bu konuda yazılan onca eserlerin hemen hepsi,yabancı elçi hanımlarına,değişik hatıralara ve bazı yazılı belgelere dayanmaktadır!
Bu eseri düzenleyen Sadi Borak’tır.Özellikle Atatürk üzerindeki çalışmaları ile tanınmıştır.Borak,on beş bölümde hazırlanan bu eserin ilk bölümünde önce anıları ve Leyla Saz’ın bu anılar üzerinde açıklamaları,Leyla Saz’ın yaşam öyküsü,Onunla yapılan bir röportaj vs. hakkın da bir giriş yazı demeti.Daha sonra on dört bölümlük hatıralar demeti.Her birinde enteresan bilgiler.
Haremde şehzadeler başlığıyla başlayan hatıralar zinciri, İzmir Anıları ile sona ermektedir.Toplam 325 sayfa birbirinden önemli notlar toplamı.Harem ile birlikte koca imparatorluğun en hızlı ve değişken ortamının perde arkası olaylar,saraylı bir hanım efendi olan Leyla Saz’ın kaleminden verilmektedir.
Bize göre önemli bir eser.Türk harem hayatı için temel kaynaklardan biri.Bu kitabı okurken bestelerini de Youtoup’dan dinleyerek okumalıdır ki hem zihninizi ve hem de gönlünüzü doldurmalısınız.Zaten Leyla Saz da işte öyle biridir.Dolu dolu geçen bir ömürden kalanlar.
Ruhu şad olsun.
Yorumlar